2009 yılında kurulan şirket, yerleşime uygunluk etüdleri, zemin etüdleri, yeraltısuyu araştırmaları konularında faaliyet göstermektedir.
Şirketimiz bugüne kadar birçok sanayi yapısı, toplu konut, konut, yüksek yapıların zemin araştırmalarını üstlenmiştir.
Hizmetleri;
Zemin Etütleri;
– Ruhsata Esas Zemin ve Temel Etüt Çalışmaları
– İmar Planına Esas Jeolojik ve Jeoteknik Etüt Raporları
– Sondaj Hizmetleri
– Sismik Ölçümler (Kırılma, Yansıma, Masw-Mam)
– Rezistivite Ölçümler
– Mikrotremör Ölçümler
Website: www.canzeminarastirma.com
Zemin Etüd
Ülkemizde 17 ağustos depremi sonunda zemin etüt çalışmaları firma tarafından da Bayındırlık Bakanlığı şartnamelerine uygun olarak yapılmaktadır. Zemin etüt çalışmaları için firmayı arayabilirsiniz.
Zemin etüdü, yeraltının litolojik ve mukavemet özelliklerini belirlemek için gözlemsel jeoloji, sondaj çalışması, jeofizik çalışmalar aracılığıyla yapılan etütlere zemin etütleri denir.
Zemin etüt çalışması sonrasında, yer altı suyu, zemin ve kaya birimlerin konumları, hangi tür jeolojik yapıdan oldukları, derinlikleri, kalınlıkları, yoğunlukları, elektrik özdirençleri, sismik hızları, ivmesi ve bu tabakaların dinamik parametreleri, deprem karşısında gösterecekleri davranışları, belirlenir.
Sismik Ölçüm
Sismik yöntemi yapay kaynaklar kullanılarak oluşturulan sismik dalgaların, atış noktasından belirli uzaklığa yerleştirilmiş sismometrelerce algılanıp kayıt aletleri tarafından kaydedilmesi ve bu kayıtlardan elde edilen sismogramlar ile yeraltı jeolojik yapılarınin tespitinde kullanılan yöntemdir. Sismik kırılma yöntemi, tabakalı bir ortamda kırılarak yayılan ve sonrada yeryüzüne ulaşan elastik dalgalardan hızları ölçme esasına dayanır. Sismik dalgalar çeşitli özellikteki kayaçlar içerisinde değişik hızda yayılırlar. Böylelikle ölçülen farklı hızlardan hareket edilerek doğrudan fiziksel özellikler çıkarılmış olur.
Rezistivite Ölçümler
Elektrik Özdirenç Yöntemi, yeryüzündeki belirli bir noktadan yer içerisine büyüklüğü bilinen bir akımı vermek ve kullanılan elektrot dizilimi vasıtasıyla yer içerisinde oluşan gerilim farkını saptamak şeklinde uygulanır. Sonuçta, arazide uzaklığın değişkeni olarak ölçülen özdirenç farklılığının yarattığı derin görünür özdirenç (ρa) eğrilerinden yararlanmak suretiyle yeraltındaki jeolojik yapı tanımlanır.
Bu yöntemde akım elektrotları yardımıyla yere verilen elektrik akımının çeşitli elektrot dizilimlerine bağlı olarak potansiyel elektrotları arasındaki potansiyel farkı ölçülür. Akım elektrotları arası mesafeyi açtıkça yeraltındaki farklı tabakaların özdirençlerine bağlı olarak potansiyel farkı ölçülür. Elektrot dizilimlerine bağlı geometrik çarpana göre potansiyel farkı değişecektir. Potansiyel farklarından görünür özdirençler hesaplanarak, çeşitli yöntemlerle her bir ölçü noktasında yer altı kesiti çıkarılır
Mikrotremör Ölçümler
Mikrotremör kısa süreli depremler veya patlatmalar hariç zeminde varolan her türlü titreşimlerin adıdır. Deprem sismolojisinde olduğu gibi, arazide ölçülen bir gürültünün spektrumu gürültüye neden olan kaynağın özellikleriyle ölçünün alındığı arazinin yer yapısı özelliklerinin toplamından oluşur. Yer etkisi (site effect) bir deprem anında sismik dalgaların genliklerinin büyümesine neden olabileceğinden dolayı mühendislik sismolojisinde önemle ele alınmaktadır. Mikrotremör ölçümlerinin spektral analizleri yapıldığında zeminin dönüşüm fonksiyonu elde edilir ve bu dönüşüm fonksiyonu yardımı ile zemin karakterize edilir. Zemin dönüşüm fonksiyonu hesaplanırken iki değişik spektral oran tekniği kullanılmaktadır. Bunlardan birinde gürültü kaydı sert kaya zeminde (referans zemin) ve incelenecek olan alüvyon olmak üzere iki ayrı noktada alınır ve spektral oran bu iki kayıt kullanılarak yapılır (S/R spektrumu). Bu çalışmada diğer teknik olan Nakamura yöntemi uygulanmıştır. Nakamura yöntemi olarak bilinen bu yöntemde, sadece bir noktada üç bileşen gürültü kaydı yapılır. Bu ölçüm tekniğinde spektral oran iki yatay ve bir düşey bileşen kullanılarak hesaplanır. Bu tür hesaplanmış spektral oran H/V spektrumu olarakta adlandırılır. Nakamura tekniğinde gürültü kaynağının etkilerinin önemli ölçüde giderildiği düşünülmektedir. Bu nedenle elde edilen transfer fonksiyonu sadece zeminin karakteristiklerini yansıttığı düşünülür. Nakamura tekniği, zemin hakim periyodunu hesaplamak için Amerika’da ve Japonya’ da başarılı olarak kullanılagelmektedir. S/R spektrumlarının aksine, Nakamura tekniği kullanıldığında zemin büyütmesi çok kaba olarak bulunabilmektedir. Arazi uygulamaları açısından bakıldığında tek istasyon kullanılması nedeni ile Nakamura tekniği diğer tekniğe göre daha ekonomiktir. H/V spektrumları zemin hakim peryotlarında maksimum vermektedir. Ancak genlikler daha çok yapının poisson oranına bağlıdır ve çok sığ yapılardan aşırı şekilde etkilendiği için zemin büyütme hesaplamalarında kullanışlı bir yöntem değildir. Verilerin toplanması ve analizleri Firmada Mikrotremör ölçümleri GEOSIG GBV-316 sayısal kayıtçı ve üç bileşen ivmeölçer kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Sismometre DC-100 Hz arasında ivme için yatay bir frekans-tepki fonksiyonuna sahiptir. Ölçüm yapılan herbir istasyonda örnekleme 100 Hz (1/100 saniye örnekleme aralığı) olacak şekilde 2 dakika süreyle kayıt yapılmış ve bu ölçüm en az iki defa tekrarlanmıştır. Çevre gürültülerinin en az olduğu zamanlarda ölçümlerin alınmasına özen gösterilmiştir. Sayısal veri (gsr formatında) GEOSIG GBV-316 sisteminden RS32 bağlantı kablosu ile bir dizüstü bilgisayar sabit diskine GEOSIG (GEODAS Data Acquisition System 1.14 ODV 1.0.30) yazılımı ile aktarıldı. Sabit diske kaydedilen veriden H/V spektrum hesabı ise GEODAS Data Acquisition System 1.14 ODV 1.0.30 ve spektral oran hesaplanmasında averaged periodogram yöntemini kullanan bir program yardımı ile yapılmıştır. H/V spektrumları 2 dakikalık kayıt paketlerinin değişik zaman dilimlerinden en az 5 defa hesaplanarak oluşacak yanılgılar en aza indirgenmeye çalışılmıştır. Periyot okumaları bu H/V spektrumlarının en az değişen kısımlarından okunarak belirlenmiştir.